Bu Blogda Ara

15 Kasım 2015 Pazar

Bu sefer de evde BİRA yapalım - 4

Bu sefer de evde BİRA yapalım - 4

Şişeleme konusunda bilgileri geçen yazıda vemiştim. Biralar şişede 1 hafta bekledikten sonra, kitaba göre hazır olmalılardı. Sabırsızlıkla ilk 6 şişeyi buz dolabına koyup, bir gün de soğumalasını bekledim. Buzdolabına koymadan önce de ışığa karşı tutup fotorafını çektim. Beklediğimden daha şeffaf bir yapısı vardı.
 
 

 Bir gün de buzdolabında soğuduktan sonra artık sıra birayı denemeye geldi. Pilsener olduğu için uzun bardak kullanmanın daha uygun olacağını düşündüm. Şişeyi açınca ufak bir gaz çıkışı olması beni biraz hayal kırıklığına uğrattı, ama bardağa doldurduğumda köpüğü yeterliydi.
 

Biranın tadı hazır Pilsener biralardan farklı, daha dolgun ama biraz fazla acılık vardı. Alkol olarak da tahminen %5 civarında olduğunu düşünüyorum. İlk şişelerden sonrakiler biraz daha dinleneceğinden, onların tadı daha farklı olacaktır. Onların tadını da denedikten sonra diğer üretimler için farklı karışım ve yöntemler deneyebilirim.
 
Tabii bir de isim bulmalıydım birama. Arkadaşlar arasında kısa bir anket sonucu, benim aklıma yatan isimde karar kıldım:


H's 1A

made in Kuzguncuk

 
 





























8 Kasım 2015 Pazar

Bu sefer de evde BİRA yapalım - 3

Bu sefer de evde BİRA yapalım - 3

 Bir önceki yazımda ilk bira imalat denememi yazmıştım. Oluşturduğum şırayı iki haftalığına mayalanması için rahat bıraktım, iki hafta sonunda da gaz çıkışı azaldığından kontrol için ilk örneği aldım. Bu örneğin yoğunluğunu Yoğunluk Ölçer (Hidrometre) ile test ettim. Bu ölçümün hem mayalama öncesi, hem de sonrası yapılması önemli. Şıra mayalanmadan ölçüldüğünde, içindeki şeker oranından sonucun alkol oranı tahmin edilebiliyor. Mesela 1,050 özgül ağırlık ölçüldüğünde, sonunda elde edilecek biranın alkolü %5 olacaktır. Mayalanma sonrası yapılacak ölçüm, mayaların çalışması konusunda bize bilgi verecektir ve şişelemenin sağlığı açısından önemlidir. Eğer kovada oluşmuş birada fazla şeker kalmışsa, mayalama bitmemiştir ve şişeleme sonrasında oluşabilecek fazla basınç nedeniyle, şişeler patlayabilir.
 
 
Tarife göre şişeleme öncesi yoğunluk 1,008 olmalıymış. Benim iki haftalık mayalanma sonrası ilk ölçümümde 1,010 çıktığından, biranın daha hazır olmadığını düşündüm. 2 gün daha ölçüm yaptığımda aynı sonuç çıkınca, malzemeyi aldığım yeri aradım. Meğerse şeker ve malt karışımlarında daha yüksek değerler olabiliyormuş. Demek ki biram şişelenmeye hazır.

Şişe olarak daha önce bakkallardan depositolarını vererek kullanılmış Efes Pilsen şişeleri toplamıştım. Bunları su doldurduğum küvette önce mekanik olarak temizledim; yani etiketlerini söktüm, içlerini çalkaladım, küf içerenleri ayırdım.
 
 
Daha sonra hepsini tek tek başlangıç kitinde bulunan Kalıntı Bırakmayan Temizleyici ve şişe fırçası ile temizleyip, duruladım. Süzülüp kurumaları için de yine aynı siteden satın almış olduğum Şişe Ağacı'na dizdim şişeleri.


 
Şişeler kuruduktan sonra da Durulama Gerektirmeyen Arındırıcı ile mikroplardan arındırdım. Bu arındırma çok önemli çünkü biraya mikrop karışması birayı bozabilirmiş. Bunun için de şişe içlerine püskürtme yapan Şişe Arındırma Fıskiyesi'ni kullandım.


Arındırılmış ve süzülmüş şişelerin her birine özel ölçü kaşığı ile şeker ekledim. Bu şeker birada halen bulunan maya tarafından kullanılarak CO2 oluşuyor ve biranın şişede gazlanması  sağlanıyor.


Şişeler hazır olduğuna göre, artık mayalama kovasına doldurma çubuğunu takarak, doluma geçebilirdim. Doldurma çubuğu şişenin dibine kadar uzanıyor ve bastırınca birayı dipten dolduruyor. Böylece biraya fazla hava karışmamış oluyor. Şişe tam dolduğunda çubuk çıkarılıyor ve böylece şişenin üstünde bir boşluk kalmış oluyor. Bu boşluğun kalması da önemli, çünkü gaz basıncını dengeliyor ve şişenin patlamasını önlüyor.

 

Sıra şişeleri kapatmaya geldi. Bunun için her biri üzerine metal kapak koyarak özel kapama aleti ile sıkıştırdım.

 

Artık kapatılmış şişelerde bira bir hafta daha çalışıp, gazlanacak ve ondan sonra soğutulup içilmeye hazır olacak. Bu kısım da artık başka bir yazımızda.
 






























24 Ekim 2015 Cumartesi

Bu sefer de evde BİRA yapalım - 2

Bu sefer de evde BİRA yapalım - 2

 Önceki yazımda ilk deneme olarak Polonya köy birasını yapmıştım. Bir sonraki denemem için en basit evde bira yapım metodu olan, konserve kutularda hazır olarak satılan karışıma şeker, su ve maya ekleyerek yapılanı tercih ettim.

İnternette oldukça iyi hazırlanmış bir siteden ilk üretim için gerekli başlangıç kitini ve Pilsner birası konsantresini ısmarladım. Başlangıç kiti, ilk üretim için gereken her şeyi içeriyor:

 

BAŞLANGIÇ KİTİ İÇERİĞİ:
1. Mayalanma Kovası 30 litre kapasiteli, seviye göstergeli beyaz plastik kova.
2. Sıvı Kristal Termometre Kova üzerinde mayalanma sıcaklığını gösteren, etiket tipi termometre.
3. Kova Musluğu
4. Kalıntı Bırakmayan Temizleyici Ev biracılığı ekipman temizliği için, kalıntı bırakmayan toz temizleyici.
5. Durulama Gerektirmeyen Arındırıcı Ev biracılığı ekipman arındırma için, durulama gerektirmeyen mikroptan arındırıcı sıvı.
6. Hava Kilidi Mayalanma kovasına hava girişi sonucu oksitlenme ve mikrop bulaşmasını engelleyen hava kilidi.
7. Şişe Doldurma Çubuğu Yay mekanizmalı, musluk ucuna takılan ve şişeleri dipten doldurmayı sağlayan doldurma çubuğu.
8. Karıştırma Çubuğu
9. Konserve ve bira açacağı
10. Şişe Kapağı Kapatıcı ABS plastikten iki kollu ve mıknatıslı şişe kapağı kapatıcısı.
11. Bira Şişesi Kapakları Piyasadaki gazoz kapaklarından farklı olarak plastik conta kısmı PVC içermeyen, bira için özel üretilmiş, 100 adet şişe kapağı.
12. Şişe Fırçası Bira şişelerini temizlemek için gerçek kıldan, naylon içermeyen, uzun ömürlü kıl fırça.
13. Bira Yapım Kılavuzu Bira kiti ve yapım seti kullanarak bira yapımını anlatan, 20 sayfa resimli ve detaylı kılavuz.
 



 
 Bu başlangıç kiti ve Pilsner Bira Kiti ile 3 hafta içinde 23 litre bira imal edilebileceği yazıyordu. İmalata başlamadan gelen tüm malzemeleri Kalıntı Bırakmayan Temizleyici ile temizledim ve Durulama Gerektirmeyen Arındırıcı ile mikroplardan arındırdım. Bu arındırma çok önemliymiş şerbete veya biraya mikrop karışması prosedürü ve birayı bozabilirmiş.

Arındırma ve süzdürme sonrası 2 litre kadar suyu kaynatıp hazırda beklettim. 500 gr şekeri de tartarak hazırladım. Şekeri, toz malt karışımını (500 gr şeker yerine - tadı yoğunlaştırmak için) ve 1-1,5 litre suyu mayalama kovasına koyup, çözülene kadar karıştırdım.
 
   
  

Şeker karışımı iyice çözüldükten sonra, daha önce sıcak sıda sıvılaşmasını sağladığım konservedeki şıra konsantresini ekledim.
   
 
Sıcak şırayı çok köpürtmeden (tadı bozulurmuş) yavaşça eriyinceye kadar karıştırdım. Tamamiyle eridikten sonra önümüzdeki iki haftayı geçireceği, sakin ve karanlık yere (saunaya :) ) taşıdım. Burada damacanadan oda sıcaklığında su ekleyerek toplam 23 litreye tamamladım. Bu sırada şıra da soğumuş oldu ve 25°C'a geldi. Sonra kapağı kapatıp, sıvıyı çalkaladım ki sıvı içine maya üremesi için gereken oksijeni alsın.
 
 Sıcaklığı kontrol ettikten sonra köpükleri kenara çekip, kit içinden çıkan mayayı yüzeye serptim. Bundan sonrası sadece kapağı sıkıca kapatıp, hava kilidini takmaktı. Hava kilidi, içine konulan su sayesinde mayalama kovasına hava girmesini engelliyor ama CO2 çıkışını da sağlıyor.
 
    
 Bundan sonrası sistemi 2 hafta boyunca rahat bırakmak. Arada gelip gaz çıkışını ve kova sıcaklığını (üzerine yapışık şerit termometre var) kontrol etmekte yarar var tabii.
 
Hemen 2 saat sonra kuvvetli bir gaz çıkışı başladı, maya iyi çalışıyor anlaşılan.
 
 

İki hafta sonra şişeleme ile ilgili yazımı da buradan paylaşacağım.







23 Ekim 2015 Cuma

Bu sefer de evde BİRA yapalım - 1

Bu sefer de evde BİRA yapalım - 1

Bira içmeyi sevsem de, aşırı tüketen biri değilim. Yine de bira fiyatlarına kızıyorum genel olarak. Bazı sohbetlerde arkadaşlarla birayı kendimizin de yapabileceğini konuşmuştuk. Şu sıralar işlerin hafiflemesi ile birlikte bu konuyu biraz daha inceleyeyim dedim. Evde bira yapımını anlatan birçok site var İnternette. Aslında evde bira yapmak çok zor değilse de biraz emek ve malzeme gerektiriyor. Bira temel olarak üç ana malzemeden oluşuyor: Malt (filizlenmiş ve fırınlanmış arpa), şerbetçi otu ve su. Alman Saflık Kuralına (Reinheitsgebot) göre sadece bunlar olmalı bira imalatında. Ama bugün şeker ve mayalar da eklenmekte genelde.

Üç ana metot var genelde evde yapımda kullanılan. En basiti konserve kutularda hazır olarak satılan karışıma şeker, su ve maya ekleyerek yapılıyor. Biraz daha ayrıntılı olan metotta, yine hazır ama kuru bir malt karışımına şerbetçi otu, şeker, su ve maya ekleniyor. Bunda sıcaklıklara ve karışımlara biraz daha dikkat etmek gerekiyor. En zor ama en güzel sonuçların da alınabilecek olanı ise maltın kendisinin ana malzeme olarak kullanıldığı metot.




Ben ilk denemelerim için konserve içinde satılan hazır sıvı karışımı ile başlamaya karar verdim, ama bundan da önce daha basit bir şeyleri deneyeyim dedim.
 

Polonya'dan bir arkadaşımın getirmiş olduğu bir köy birasını hazırlamak daha doğru geldi çünkü daha kısa sürede hazır olacağı yazıyordu paketin üstünde.

 



Tüm paket 10 litre su ile kaynatılmalıydı. O kadar büyük bir tencerem olmadığından, 1/3ü ile yapmaya karar verdim. 15 dakika 200 gr şeker ve 3,5 litre su ile birlikte kaynattım ve soğuduktan sonra 5 litrelik PET şişeye alıp, aktardan aldığım bira mayasını ekledim. Büyük PET şişenin kapağını hava kilidini alacak şekilde değiştirdim ve kapattım. Paketin üstünde 5 günde hazır olacağı yazıyordu, bende o kadar bekleyecek sabır olmadığından, internette okuduğum gibi gaz oluşumu bitince, yani 3 gün sonra fermentasyon kabından (5 litrelik PET yani) temizlediğim ve arındırdığım, içlerine 1 çay kaşığı şeker ilave ettiğim Kola şişelerine sifonladım. Kola şişelerini basınca dayanıklı oldukları ve kolay kapandıkları için seçtim. Cam şişeleri deneyim kazandıktan sonra kullanmak istiyorum. Şişe içine eklenen şeker ile maya bu sefer şişe içinde çalışmaya devam ediyor ve biranın gazlanmasını sağlıyor. Köpük ve biranın içerdiği gaz bu sırada oluşuyor.

İki gün daha bekleyip, şişeleri buzdolabında soğutup, ilkini açtım. Şişenin altında biriken mayayı kaldırmadan, yavaşça bardağa boşalttım. Ne yazık ki pek köpük oluşmadı. İlk yudumda da gazı biraz fazla idi, şampanya gibi diyebilirim. Ama bardakta biraz bekleyince fazla gaz kaçtı ve tam bira gibi oldu. İlk deneme için kötü sayılmazdı bence...

 
İçilebilir bir bira üretebildiğime göre, artık daha gelişmiş bira imalatına geçebilirdim. İkinci kısımda bunun hazırlıklarını ve imalatını anlatacağım.